07 Mar
07Mar

Faiz nedir?

Faizin tanımı, kullanım alanına göre farklılaşmaktadır. Faiz kavramı hem borç anlaşmasından doğan satış sonucunda elde edilen gelir hem de üretim amaçlı girdi olarak kullanılan sermayenin gelir oranı anlamına gelmektedir. Ancak ikisi iktisadi açıdan birbirinden farklı değildir.


Faiz Çeşitleri


Basit Faiz: Belirli bir dönem için yatırılan mevduatın o dönem sonundaki faiz getirisidir. Örneğin bankaya 1 seneliğine yatırdığınız 5000 TL’yi 1 sene sonunda 6000 TL olarak geri alma durumunuzdur.

Nominal Faiz: Bankaların mevduata uygulayacaklarını açıkladıkları faizdir. Örneğin bir bankanın 1 yıl vadeye %20 faiz vereceğini açıklamasıdır.

Bileşik Faiz: Geçmiş dönem faiz getirisinin anaparaya eklenmesiyle yeni dönemde elde edilen faiz getirisidir. Örneğin elinizdeki 100 TL’ %5 oranında 1 sene faize yatırırsanız geliriniz 105 TL olacaktır. Ancak siz paranızı 3 aylık bileşik faiz veren bir hesaba yatırırsanız 1 sene sonunda paranız 450 TL olur.

Reel Faiz: Nominal faizden enflasyonun etkisinin giderilmesiyle elde edilen faizdir. Örneğin, mevduat sertifikası (CD) gibi bir yatırımın yıllık faiz oranı %4 olacak şekilde ayarlanmışsa ve aynı dönemdeki enflasyon oranı %3 ise, yatırımdan kazanılan reel faiz oranı 1 olacaktır. Satın alma gücü dikkate alındığında CD'ye yatırılan fonların gerçek değeri yılda %4 değil, yalnızca %1 artacaktır.


POLİTİKA FAİZİ


Merkez bankalarının istediği likiditeyi sağlamak amacıyla belirlediği orandır. Bu oran üzerinden bankalara kredi verir. Çünkü merkez bankası doğrudan konut, taşıt ve tüketici kredilerinin faiz oranlarını belirleyemez. Ancak bunları dolaylı bir şekilde etkileyebilir. Bir başka deyişle siz bankadan bir kredi çekmek istediğiniz zaman, banka da merkez bankasından kredi çeker. Politika faizi de bankanın çektiği kredinin faizini oluştururken, siz de bankaya bir faiz ödemiş olursunuz.  


Politika Faizi Nasıl Belirlenir?

TCMB’ye göre Merkez Bankası’nın kullandığı politika faiz oranına ilişkin kararlar Para Politikası Kurulu (PPK) tarafından alınır. Faiz kararları alınırken, orta vadeli bir bakış açısıyla, gelecek dönem enflasyon görünümüne odaklanılır. Aynı zamanda dışsal şokların enflasyon üzerindeki geçici etkilerine anında tepki verilmemesi ve orta vadeli hedeflere vurgu yapılarak politika tepkisinin zamana yayılması ilkesi benimsenir.


Politika Faizinin Ekonomi Üzerindeki Etkileri Nelerdir?



Faiz Kanalı

TCMB, borç paranın son birim maliyetini değiştirir. Bu şekilde tüketicilerin nakit alımlarını ve tüketim kararlarını etkiler. Üreticilerin ise yatırım ve harcama kararları üzerinde etkiler yaratır. Merkez bankasının bu hamlesi, ekonomideki toplam talebi değiştirir. Faiz kanalı, kısa vadeli faiz oranındaki bir değişiklikle işlemeye başlar. Devamında ise finansal piyasalardaki arz-talep mekanizmaları ile orta ve uzun dönem faiz oranlarına yansıdığı görülür. 

Varlık Fiyatları Kanalı 

Piyasa faiz oranları; banka kredisi miktarının değişmesine neden olur. Ayrıca hisse senedi, döviz gibi varlıkların fiyatında dalgalanma yaratır. Eğer genişletici bir para politikasıysa; bankaların rezervleri ve mevduatları artacaktır. Buna bağlı olarak verecekleri kredi miktarı yükselecektir. Kredi miktarının artması ise şirketlerin yatırım harcamalarını artıracaktır. Bu şekilde toplam talep üzerinde genişletici etki yaratacaktır. Eğer daraltıcı bir para politikasıysa; tahvil getirileri azalacaktır. Buna bağlı olarak hisse senetlerine olan talep artacaktır. Böylece hisse fiyatları yükselecektir. Hisseleri yükselen şirketin piyasa değeri, şirket maliyetine oranla yükseleceği için yatırım ve üretimi de artacaktır. 

Döviz Kuru Kanalı 

Parasal genişleme döneminde ekonomide yurt içi reel faiz oranları düşecektir. Bu nedenle portföy yatırımcıları için ülkede yatırım yapmak cazibesini kaybedecektir. Sonuçta ülkeden sermaye çıkışı görülecektir. Sermaye çıkışıyla birlikte ulusal para biriminin değeri düşecektir. Döviz kurlarının yükselmesi sonucunda, ithal mal fiyatları ulusal para cinsinden artacaktır. Bu durum ise enflasyonun doğrudan yükselmesine neden olabilecektir. Aynı zamanda ithal mal fiyatlarının yükselmesi, toplam arzın azalmasına neden olur. Devamında da fiyatlar seviyesinde artış yaşanır. 

Beklentiler Kanalı 

İktisadi birimlerin gelecek dönemlere ilişkin ekonomik şartlarda yaşanmasını bekledikleri değişimlerle çalışan bir kanaldır. Faiz kararları, beklentileri etkileyecektir. Beklentiler ise gelecek kararları üzerinde etkiler yaratacaktır. Bir ekonomide, faiz oranlarında yapılan değişikliğe uyum için belli bir süre geçmesi gerekir. Parasal aktarım mekanizmasının işleyişi ise ülkelere göre farklılık gösterir.


Politika Faizi Düşerse Ne Olur?

Politika faizinin düşmesiyle birlikte bankalar, TCMB’den daha düşük faizle borç alacaktır. Yani daha fazla para talebinde bulunabilecektir. Bankaların para talebini artırması, kredi toplam tutarını yükseltir. Buna bağlı olarak ekonomik canlanma meydana gelir. Bankalar düşük faizli fon aldığı için maliyetleri de düşecektir. Bu, kredi mevduat faizlerine yansıyarak, düşüşüne neden olacaktır. Döviz kuru ise yükselecektir.


Politika Faizi Artarsa Ne Olur?

TCMB politika faizini artırırsa; borç alacak bankalar, daha yüksek faiz ödeyecek demektir. Bunun sonucunda kredi ve mevduat faizleri yükselecektir. Yüksek faiz sonucunda bankalar, merkez bankasından daha az fon satın alacaktır. Bu nedenle kredi toplam miktarı azalacaktır. Dolayısıyla ekonomik durgunluğa neden olabilecektir. Ek olarak; politika faizinin yükselmesiyle birlikte döviz kurlarında düşüş görülecektir.


Ülkelere göre faiz oranları


Türkiye - %45 (02.2024)ABD - %5.5 (01.2024)

İngiltere - %5.25 (02.2024)

Rusya - %16 (01.2024)

Kanada - %5 (01.2024)

Hindistan - %6.5 (02.2024)

Çin - %3.45 (03.2024)

Japonya - %-0.1 (01.2024)


Neden bu kadar farklı faiz oranı var?

Bankaların faiz oranları, merkez bankalarının gösterge faiz oranına dayansa da krediler için kredinin geri ödenmeme riski de dahil olmak üzere diğer faktörler dikkate alınır.

Borç veren riskin ne kadar büyük olduğunu düşünürse, bankanın talep edeceği oran da o kadar yüksek olur. Bankalar arası oranlar değiştiği için tüketiciler, alternatifler arasında en uygun düşük olanları tercih eder.

İhtiyaçlarınızı karşılamak adına siz de seçenekleri değerlendirebilirsiniz. Burada dikkat etmeniz gereken husus, faiz oranları ve size sunulan olanaklardır. Böylece ihtiyaçlarınızı, bütçenize ve piyasanın durumuna en uygun şekilde giderebilirsiniz.



Faiz oranları neye göre belirlenir?

Faiz oranları arz ve talebin etkileşim içinde olduğu serbest bir piyasada belirlenmektedir. Fon arzı tüketicilerin, işletmelerin ve hükümetlerin tasarruf etme istekliliğinden etkilenir. Fon talebi, işletmelerin, hane halklarının ve hükümetlerin gelir olarak aldıklarından daha fazlasını harcama isteklerini yansıtır.


Faiz Enflasyon İlişkisi

Faiz ve enflasyon ters orantılıdır. Faizin düşürüldüğü bir durumda kredi faizleri düşer, harcama ve yatırımlarda yükseliş; talep, üretim ve istihdam da artış görülür. Ancak bunun sonuncunda yüksek bir enflasyon oranıyla karşı karşıya kalabiliriz. Bu yüzden kabul edilen politika faizin düşürülmesi değil yükseltilmesi yönlüdür. Bu sayede enflasyonu dengelemek amaçlanır.

Faizin arttırıldığı bir durumu inceleyecek olursak eğer karışılacağımız durum bambaşka olur. İnsanlar harcama yapmaktan çekinir, şirketler yatırım yapmaktan geri durur. Ödenecek miktarın fazlalaşması insanların harcama yapmalarına engel olur. Bunun sonuncunda şirketlerin gelirleri talep az olduğu için düşer. Bu durum yatırım yapmalarına engel olur hatta küçülmeye gitmeyi düşündürebilir. Talep az olduğu için enflasyonun yükselmesi engellenebilir.

Kısaca özetlemek gerekirse faiz ve enflasyon çok ince bir çizgidedir. Piyasayı düzeltmek adına faiz yükseltmenin faydalı olduğu düşünülebilir ancak faiz yükselişinin de birçok kötü yanının bulunduğunu unutmamak gerekir.


TCMB FAİZ GRAFİĞİ



TCMB 1 senelik süreçte faiz arttırarak enflasyonu dengelemeye çalışan bir politika izlemektedir. Bunun sonucunda enflasyon oranın hala çok yüksek olduğunu görebiliriz ve alım gücünün düşük olması bunun kötü bir politika izlenimi vermesine sebep olabilir belki ancak ülkemizin bozulan ekonomisi için uygulanabilecek en doğru yöntem olduğu söylenebilir. TCMB bunu yaparak elbette sadece enflasyonu düşürmeyi amaçlamıyordu. Bunun yanında düşük fiyatlar sayesinde yurtdışı yatırımını arttırıp para biriminin değer kazanmasını ve ihracatın ithalattan fazla olmasını da hedefliyordu. TCMB başkanının değişmesiyle bu politikadan vazgeçilip düşük faiz düşük enflasyon sağlamak amacıyla çalışmalar yapılmaya başlanılacağı öngörülüyor. Yapılan ilk açıklamada bu verinin enflasyonu geçen aya göre %4,53 oranında arttırarak %67,57 seviyesine getirdi.



FED’in Faiz Kararları Doları Nasıl Etkiler


· Faizi düşürdüğü durum: Doların değeri daha çok yatay harekette kalmakla birlikle değer kaybedebilir. Yatırımcılar düşük faiz oranları karşısında yatırım yapmaktan çekinir ve tasarruf durumuna geçerler.

· Faizin sabit kaldığı durum: FED faizi sabit bıraktığında, ABD'nin diğer ülkelere göre faiz avantajı azalır. Bu durum, uluslararası yatırımcıların ABD tahvilleri yerine diğer ülkelerin tahvillerine yönelmesine neden olabilir. Bu durum, dolar talebini azaltarak dolar kurunda bir düşüşe yol açabilir. Ayrıca, enflasyonun yüksek olduğu bir ortamda, sabit faiz politikası, enflasyonu düşürmek için yetersiz kalabilir. Bu durum, ekonomik büyümeyi yavaşlatarak dolar talebini azaltabilir.

· Faizi arttırdığı durum: FED'in faiz artırması, doların değerini artırma eğilimindedir. Bunun nedeni, yüksek faiz oranlarının dolar cinsinden yatırım yapmayı daha cazip hale getirmesidir. Dolar talebi arttıkça doların değeri de yükselir. Örneğin, dolar cinsinden yatırım yapmak daha cazip hale gelirse, dolar karşısında değer kaybeden diğer para birimleri daha az cazip hale gelir. 

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.